Kayıtlar

Bingöl, Köyler ve Eskiler

Resim
Nedir insanı toprağa bağlayan? Doğmak mıdır; doymak mıdır? Hatıralar mıdır; huzur mudur? Dostlar mıdır; alışkanlıklar mıdır? Belki de hepsi. Ya da hiçbiri. Cevap ne olursa olsun memleket sevdası sanırım insanın fıtratında var. Çocukluğumun izlerini takip ettim bu bayram. Kocaman bir aile olarak doğup büyüdüğümüz toprakları ziyaret ettik. Köy köy dolaştık. Tanıdığımız bütün kapıları çaldık. Tanımadıklarımızla selamlaştık. Halleştik, hasbihal ettik, hatıraları yâd ettik. Bingöl’deydik. Hani şu dört dağ arasında olan türküsüyle meşhur şehirde. “Benim memleket” diye demiyorum ama yeşilliği, dereleri ve çaylarıyla görülmeye değer. İnsanları çok misafirperver. Yolda gördüğünüz herkes sizi evine davet ediyor. Yemek yemeniz, çay içmeniz konusunda ısrar ediyorlar. Bize de insani değerlerimizi koruyanlara minnettar olmak kalıyor. Yok; bu sefer öyle şehirde gezmedim. Zaten Bingöl, il olarak küçük bir yer. Sonra sorunları yok değil. Belediyenin daha çok çalışması gerektiğin

Bursa: Bir Ulu Şehir

Resim
Bursa’nın havasını seviyorum. Etrafındaki dağlardan ve şehirdeki yeşilden olsa gerek rahat nefes alabiliyor insan. İstanbul’a kar yağmayınca, çocukların ısrarıyla “Kar görebileceğimiz yakın bir yere gidelim.” dedik ve Bursa’ya kaçtık. Malum, yaşlanınca artık çocukların yönlendirmesiyle hareket edebiliyoruz. İyi ki böyle yapıyoruz. Yoksa içimizdeki enerjinin tükenmesini seyreder dururuz. Neyse ki sayelerinde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Bende bu aralar erken yaşlanma belirtileri başladı ya umarım geçicidir. 😒 Seyahatimize dönelim. Uludağ’a çıktık. İyi yaptık mı bilmiyorum. Amatörseniz, kayak vs kış sporlarında tecrübeli değilseniz sanırım pek tavsiye etmem. En güzeli ailenizi alıp kar yağışının çok olduğu bir köye gitmek ve orada biraz vakit geçirmek. Kartopu oynamak, kızakla kaymak ve kış masallarıyla birkaç gün geçirmek. ☃ Uludağ biraz profesyonellerin yeri. Pist seçimine dikkat etmeli. Nerde, hangi pistte eğleneceğinize, uzunca bakındıktan sonra karar vermelisi

ERASMUS, Yeni Bir Dünya ve İngiltere

Resim
ERASMUS değişim programı ne güzel bir aktivite. Kim düşünmüşse çok güzel etmiş. Bu program sayesinde bütün ülkelerden akademisyenler, öğrenciler ve üniversite personeli diğer ülkelere gidebiliyor, yeni insanlar tanıyor, kültürel etkileşim içine girebiliyor ve kocaman bir yurt dışı tecrübesi ediniyorlar. Bilim, ilim ve irfan dediğimiz şey evrenseldir sonuçta. Bu türden değişim programlarıyla evrensellik yakalanabilir. Yoksa kendi küçük dünyamızda insanlığa ciddi bir katkımız olmadan yoğrulmaya çalışırız. Bu programların en güzel yanlarından biri de insana eksikliklerini gösterme kabiliyetidir sanırım. Bir akademisyen düşünün. Kendini odasına kapatıyor ve bir şeyler üretmeye çalışıyor. Kimse ile irtibat içinde olmadığı için de yaptığının “en güzel çalışma” olduğu yanılgısına kapılıyor. Aslında durum pek de öyle değil. İnsanoğlu işte hatalarını pek göremiyor. Ancak sizden daha iyi olanlarla beraber olabilirseniz eksikliklerinizi görebilir ve daha iyi olabilmek için çabalarsınız. Y

Kuzeye, Karlı birkaç İsveç Gününe

Resim
Uzunca bir yolculuk ve kongre için İsveç’e uçtum. Yok; Stockholm değil. Oradan da daha yukarıda Umea adında bir şehre geçtim. Küçük, soğuk ve karlı. Mart kapıdan çokça baktırıyor. Yılın neredeyse yarısı kar altında geçiyor. Şehrin sakinleri onca kara ve buza rağmen bisikletleriyle bir yerlere gitmekten hiç de geri durmuyorlar. Keyifli, sakin, yeşil ve yaşam standartları İsveç gibi. Yani çok iyi. En kötü yanı çok pahalı olması. Minikçe bir şey yiyorsunuz fakat çok para vermek zorunda kalıyorsunuz ☹ . Alışveriş için pek elverişli değil anlayacağınız. Umea’ya yolunuz düşer mi bilmem ama Mart gibi gelip karlı birkaç gün geçirilebilir. Hele yazmayı seviyorsanız çok ilham verici bir ortam. Konferans Dijital ve Sosyal Medya konferansı için oradaydım. Sağ olsunlar çok iyi ağırladılar. Her şeyimizle yakından ilgilendiler. Otel, ulaşım vs konusunda organize komitesine minnettarız. Avustralya, Brezilya, Afrika dahil olmak üzere nerdeyse her kıtadan katılımcı vardı ve ü

İzmir ve Yeşil Tire

Resim
Bir TÜBİTAK projesi kapsamında yeniden İzmir'e gitmek nasip oldu. Kısa mesafeli olsa dahi her yolculuk heyecan veriyor; yenilenmiş hissediyorum. Yolculuğumuza "değerli bi abimiz" eşlik etti. Çok da iyi etti sağolasıca. Aramızda konuşurken, herkese, "değerli bi abimizdir" der de kendisi, bu yüzden onun da adı "değerli bi abi" olarak kaldı. 😊 İzmir'de kaldım; ama proje alanı Tire'ydi. İzmir'den Tire'ye doğru giderken, beni almaya gelen üniversiteden arkadaşım bir sürü şey anlattı Tire ile ilgili. Doğrusu anlattıklarını önceden bilmiyordum.  Benim mi, yoksa Tire'yi anlatamayan yerel yöneticilerin suçu mu; orası da ayrı bi konu. Tire'nin taririhi Romalılara kadar gidiyormuş. Hisarlık yöresinde tarihi yapılar hala mevcut ve gezilesi. Tarihi eserleri arasında Çanakçı Mescidi, Şemsi Mescidi, Doğancıyan Zaviyesi, Necip Paşa Kütüphanesi, Abdülselam Yeni Han, Kurşunlu Han, Eski Yeni Hamamı gibi eserler var. Derekahve ço

"Medya: Biz" Sergisi

Resim
Medyanın bireysel ve sosyo-psikolojik yaşamımızla etkileşimini konu aldığımız "Medya: Biz" başlıklı fotoğraf sergimizi dün açtık.  İstanbul Şehir Üniversitesi nin alakasına müteşekkiriz. Öğrencilerim de ben de böyle güzel bir etkinliğe ön ayak olduğumuz için çok mutlu olduk. Emeği geçen herkese teşekkürler. Sergi Ocak 5'e kadar Şehir Galeride ziyaretçilere açık olacak. Açılıştan görüntüler aşağıda:

Kuzey Kıbrıs ya da Yalnızlık

Resim
Nihayet Kıbrıs’a da gitmek nasip oldu. Doğu Akdeniz Üniversitesi tarafından organize edilen V. Medya ve İletişim Çalışmaları Konferansına katılmak üzere oradaydım. Kongre süresince, “barışın inşasında medyanın rolü” tartışıldı ki topluma, bireye dokunan çalışmaların içinde olmak oldukça heyecan veriyor.  Ayrıca konferans katılımcılarının uzmanlığı, organizasyondaki profesyonellik ve sunulan tebliğlerin başarısı da takdir edilesiydi. Doğu Akdeniz Üniversitesine, Barış ve İletişim Çalışmaları Merkezine ve emeği geçen akademisyenlere teşekkür etmeli. Harika bir konuya ziyadesiyle elverişli bir ortamda değinildi. *** Kıbrıs’a giderken yanıma ailemi ve arkadaşlarımı da aldım. Özellikle çocukların seyahatlere katılması, onların geleceklerine ve ufuklarına ciddi katkı sunacaktır. Yolculuklar, kültürel birikimlerini artıracak ve dünyanın çok renkliliğini onlara öğretecektir. *** Fakat Kuzey Kıbrıs bana biraz enteresan geldi. Yalnız, kaderine terk edilmiş ve çok sessiz gibiydi. Turizm, kültür