Bursa: Bir Ulu Şehir

Bursa’nın havasını seviyorum. Etrafındaki dağlardan ve şehirdeki yeşilden olsa gerek rahat nefes alabiliyor insan.

İstanbul’a kar yağmayınca, çocukların ısrarıyla “Kar görebileceğimiz yakın bir yere gidelim.” dedik ve Bursa’ya kaçtık. Malum, yaşlanınca artık çocukların yönlendirmesiyle hareket edebiliyoruz. İyi ki böyle yapıyoruz. Yoksa içimizdeki enerjinin tükenmesini seyreder dururuz. Neyse ki sayelerinde hayata tutunmaya çalışıyoruz.

Bende bu aralar erken yaşlanma belirtileri başladı ya umarım geçicidir. 😒

Seyahatimize dönelim.

Uludağ’a çıktık. İyi yaptık mı bilmiyorum. Amatörseniz, kayak vs kış sporlarında tecrübeli değilseniz sanırım pek tavsiye etmem. En güzeli ailenizi alıp kar yağışının çok olduğu bir köye gitmek ve orada biraz vakit geçirmek. Kartopu oynamak, kızakla kaymak ve kış masallarıyla birkaç gün geçirmek. ☃

Uludağ biraz profesyonellerin yeri. Pist seçimine dikkat etmeli. Nerde, hangi pistte eğleneceğinize, uzunca bakındıktan sonra karar vermelisiniz. Kalabalıklardan ve rastgele keyif yapanlardan uzak durmalısınız. Aksi takdirde ciddi kazalar olabiliyor. Tatili eziyete dönüştürmemek lazım.🏂

Bir de Uludağ’da vakit geçirmek sanırım biraz pahalıca. “Bütçenizi ona göre ayarlayın.” derim.

✶✶✶✶✶✶
Bursa’da gezilecek, görülecek çok yer var. 

Saitabat köyünde kahvaltı yaptık. Kadınların kurduğu meşhur bir dernek var. Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği... Kahvaltısı güzel. Çorbası lezzetli. Dernek eski Osmanlı konakları gibi tasarlanmış. Yanında da bir şelale var. Küçük ama görülebilir. Hatta hava sıcaksa yüzemeyi deneyebilirsiniz. 

Kahvaltı sonrasında Cumalıkızık'a geçtik. Elbette görülmeye değer. Birleşmiş Milletler tarafınsan dünya kültür mirası kapsamına alınmış bir mekân. Evler yedi yüz yıllık. Ama çok kalabalıktı; doğrusu pek anlayamadık. 

Gölyazı ve İznik de birbirine benziyor. Mübadele yıllarından kalma birkaç Rum evi ve tarihi kale, kilise vs kalıntılar var. İlle de görülmeli mi pek emin değilim. Aklınızda kalmasın diye gidebilirsiniz tabi. Ama gitmezseniz pek de bir şey kaybetmezsiniz. 

Bir akşam vakti İnkaya’daki tarihi çınarın oralara gittik. Çınar’ın büyüklüğü etkileyiciydi. Havası da muhteşemdi.

Tabi unutmadan Ulu Cami'yi de hatırlatmalıyım. Çok huzurlu bir ortam. Gidin ve camide kalın biraz. Suyun sesinde, ibadet mekânının ulviliğinde kaybolun. 
✶✶✶✶✶✶

“Nerde ne yediniz?” diye soracak olursanız bu sefer bir şey anlatacağım.

İlk akşam herkes gibi gidip Tophane'de iskender yedik. Ama ikinci akşam yemeğimiz daha lezzteliydi.

Bursa merkezde "Zennup" diye bir restoran var. Bir alışveriş merkezinin içinde. Daha çok yöresel yemekler yapıyorlar. Güneydoğu ve Osmanlı mutfağından lezzetler sunuyorlar.



Menüsü çok pahalı sayılmaz ama kendinizi şefin tercihlerinize bırakırsanız masayı harika mezeler ve yemeklerle donatıyorlar. İyi ki gittik; iyi ki yedik. 😋

Nerde Kaldım?

Bursa oteller açısından zengin bir şehir. Alternatifler fazla. Çekirge ilçesinde termal oteller de çok…

“Uludağ’a yakın bir yer olsun.” dedik ve BerussaOtel’de kaldık. Dört yıldızlı bir otel.

Haklarını yemeyelim. Personel ilgiliydi. Ama otelde ciddi değişiklikler yapılmalı ki misafirler memnun kalabilsinler. Sanırım Uladağ’a en yakın otel. Hatta dağ yolunda en son otel Berussa. Şehir merkezine de sadece birkaç dakika mesefede. Bu açılardan iyi.

Ama 4 yıldızı hak ettiğini düşünmüyorum. Bir kere lobisi çok zayıf ve soğuk; yani samimi değil. Standart odaları küçük. Odalarda dolaplar yetersiz ve alan dar. Yatak rahatsız edici değildi ama yastıklar ergonomi açısından kesinlikle gözden geçirilmeli.

En kızdığım nokta ise hijyen konusundaki zayıflıktı. Çarşaflar temiz değildi. Odadaki aksesuar ve örtüler eskimişti.😞 Otel şehre yukarıdan bakıyor. Manzarası fena değil ama odanın camları kirliydi.

Başka Nerde Kaldım?

Bir gece de Heybeli Otel'de kaldık. Mudanya'da 4 yıldızlı bir otel. Berussa'ya göre daha iyiydi. Temizdi. Ana caddeye çok yakındı. Ancak caddeden ayrılma yeri biraz tehlikeli gibiydi. Girişte dikkatli olmalı.

Bazı şeyleri çok takınca muhakkak karşılaşıyorsunuz. Mesela odada yastık arkasında önceki misafirlerden kalma çöpler kalmıştı. Temizlik işlerinin dikkatsiz yapılmasından kaynaklanıyor. Tabi profesyonellik de böylece zedeleniyor. 

Ayrıca duş alırken banyoda su birikmesi kadar irritice edici bir şey bilmiyorum. Bir otelin özellikle dikkat etmesi gereken hususlardan biri de bu olsa gerek ama Heybelide bu da gözden kaçmıştı. 😑

Hâsılı, çok keyif aldığım bir konaklama olmadı doğrusu.

Olsun ama siz başka yerde kalırsınız. Belki de Berussa ve Heybeli daha da profesyonelleşir kim bilir.

✶✶✶✶✶✶

Bursa şuracıkta. Günübirlik kaçamaklar için çok yakın. ;) 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Upuzun bir kitap ve film listesi

Pornografi Bağımlılığı ve Endüstrisi

Yeni Film: The Two Popes (İki Papa)