Korona Virüs, Pandemi ve İnfodemi: TRT Akademi

Haberiniz olmuştur belki. TRT Akademi geçtiğimiz günlerde muhteşem ve çok kapsamlı bir "korona virüs özel sayısı" yaptı. Konu başlıkları oldukça önemli: 

  • Kamunun Önemi, Buhran Dönemlerinde Ortaya Çıkar
  • Koronavirüs Krizini Birlikte Aşmak
  • Pandemi ve Psikolojik Sınırlarımız
  • İletişim Felsefesi Açısından Koranivürüs Salgını Üzerine Düşünmek
  • Pandemi, Post-Pandemi ve Yeni Dindarlık Modelleri
  • Yeni Koronavirüs Hastalığının Toplumsal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme
  • Pandemi ve Sonrasında Sanata Bakmak
  • Pandemi Sonrası Dönemde 3D: Devlet, Diplomasi ve Dijitalleşme
  • Kovid-19 Salgını Döneminde Sosyal Medya Kullanımı
  • Dezenformasyon Nedir, Âlâsını Göreceğiz
  • Geleceğin İhtiyaçlarına Odaklanmalıyız
  • Çevrim Dışı Olma Hakkına İhtiyacımız Var
  • Özel sayı, entelektüellerin bir araya geldiği aydınlık bir platform olmuş. Alev Alatlı, Sinan Canan, Veysel Bozkurt, Lütfi Sunar, Nevzat Tarhan,  Gerd Leonarhard, Levent Erden, Shivshankar Menon bu isimlerden sadece birkaçı. 





    Ben de sayıya hem araştırmaya bir biçimde destek vererek hem de görüşlerimle katkı sunmaya çalıştım. Diğer hocalarımızla birlikte salgın sosyolojine dair yaptığımız röportaj da bu bağlantıdan okunabilir. 

    TRT Akademinin yaptığı İnfodemi (bilgi salgını) Araştırması için yaptığım yorumun küçük bir kısmını aşağıya ekliyorum. Ama detaylarına buradan bakmayı unutmayın: 

    "Dijital teknolojiler ve sosyal medya kullanımı ile ortaya çıkan önemli tartışmalardan biri de “gözetim” olgusudur. Koronavirüs sonrası dönemde devletlerin daha ulusal bir tavırla korumacı bir refleks göstereceği söylenmekte ve dijital diktatöryel eğilimlerin artabileceği var sayılmaktadır. Çin hükümetinin dronlarla hastaları takip etmesi, insanların davranışlara göre onları puanlandırması söz konusu “gözetleme” iddiasını doğrular niteliktedir. Bazı düşünürler algoritmalar, lokasyon paylaşımları ve yoğun sosyal medya aktivitesinin özgürlüklerin sınırlandırılmasına ve modern gözetim mekanizmalarının yaygınlaştırılmasına yola açacağını söylemektedirler. Bazılarına göre ise bu durum bir mecburiyet olarak kendisini göstermiştir. Otoritelerin, suçu ve yanlış bilgiyi önlemek için birtakım tedbirler alması zorunludur.



    Ancak söz konusu tartışmalar daha ciddi boyutta değerlendirilmeye muhtaçtır. Çünkü gözetim artık sadece uzaktan görüntülenmeyle olmuyor. Yukarıda bahsedildiği gibi telefonlarımızla, sosyal medya paylaşımlarımızla ve Google algoritmalarıyla takip ediliyor olabiliriz. Cep telefonumuza indirmemizi isteyecekleri uygulamalar ilk etapta kabul edilebilir. Sağlık için takip edilmeyi onaylayabiliriz. Rızamız çoktan ihmal edilmiş olabilir. Dokunduğumuz uygulamayla ateşimizi ve kan dolaşımımızı ölçebilecekler. Peki, bu tür uygulamalara nasıl güvenebiliriz? Zamanla duygularımızı da ölçen uygulamalar geliştirilirse ya da biz farkında olmadan aynı uygulamalar zaten heyecanımızı ve duygularımızı da ölçüyorsa buna nasıl karşı çıkabileceğiz?

    Bu nedenle özellikle kriz zamanlarında alınacak kararların demokrasi ve temel hukuk ilkelerine uyup uymadığı dikkatli bir biçimde analiz edilmelidir. Vatandaştan istenen tedbirlerle birlikte otoriteler de alınan tedbirleri özenle gözden geçirmelidir. Yaşadığımız sadece bir hastalık halidir. Aceleci tavrımız ve kullandığımız kelimeler bizi yanılgıya düşürebilir. “Savaş” olarak adlandırırsak öldürecek birilerini de aramaya başlayabiliriz. Oysa amaç, her zaman olduğu gibi, yaşatmaktır.

    Ayrıca üzerinde çok yönlü düşünülmeden yanlış kanun, kural ve teknolojiler devreye sokulursa ilerleyen zamanlar için ciddi riskler taşıyabilir. Böyle zamanlarda alınacak kararlar ve uygulanacak tedbirler sadece sağlık meselelerini değil; uzun süreli politik süreçleri, toplumsal yaşamı ve ekonomik gelişimi de etkileyecektir. Dolayısıyla, yurttaşlar demokratik kurum ve kuruluşlar üzerindeki kontrollerini basın, STK, lobicilik gibi yöntemlerle arttırmalıdır. Zira alınacak kararlar gelecekte nasıl bir dünya görmek istediğimiz ve nasıl bir yönetim biçimi altında yaşamak istediğimiz ile yakından ilişkilidir."



    Son olarak TRT HABER'e verdiğim söyleşiye bu linkten ve daha sonra TRT Akademi ile yaptığım röportaja buradan bakabilirsiniz.

    Sağlıkla kalın. 

    Yorumlar

    Bu blogdaki popüler yayınlar

    Upuzun bir kitap ve film listesi

    Pornografi Bağımlılığı ve Endüstrisi

    Yeni Film: The Two Popes (İki Papa)